Ankara Üniversitesi’nin Deprem Projesi TÜBİTAK’tan Destek Aldı.
HABER: EREN BAHADIR – KAMERA: UMUT DOĞAN
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Zafer Kıyan liderliğinde yürütülen “Kahramanmaraş Merkezde Depremlerden Doğrudan ve Dolaylı Etkilenen Vatandaşların İletişimsel Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi” projesi TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Kıyan, proje hakkında; “Çok kapsamlı bir proje olduğunu söyleyebiliriz çünkü Twitter’dan 200 binden fazla tweet topladık, 50 binden fazla görsel elde ettik ve 30 bine yakın görsel elde ettik. Kriz dönemlerinde sosyal medya gibi platformlarda insanların davranışlarını ölçmeye çalışıyoruz.Görüntülerin ve görsellerin bize ne anlattığını anlamaya çalışıyoruz.Kriz sırasında ortaya çıkan saçma sapan haber olgusunu da anlamaya çalışıyoruz. Orada ulaşmaya çalıştığımız bir amaç var.Saçma haber gibi bir olgu kriz sürecini ve kriz yönetimini çok olumsuz etkiliyor.Biz bunun hangi kaynaklardan ortaya çıktığını ve nasıl bir kalite gösterdiğini ortaya koymak ve bununla baş edebilecek bir sonuç üretmek istiyoruz. bununla birlikte, özellikle kriz yöneticisi statüsündeki kişiler için.”
TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı (ARDEB) 2023 1. Dönem 1001 projelerinin bilimsel değerlendirme sonuçları açıklandı. 267 projenin değerlendirildiği Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Destek Grubu (SOBAG) kategorisinde 50 projenin desteklenmesine karar verildi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Zafer Kıyan’ın yürüttüğü “Kahramanmaraş Kaynaklı Beyin Sarsıntılarından Doğrudan ve Dolaylı Etkilenen Vatandaşların İletişim Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi” projesi TÜBİTAK 1001 projesi kapsamında destek almaya hak kazanan projelerden biri oldu. Proje yöneticisi Doç. Dr. Zafer Kıyan, proje hakkında şunları söyledi:
“Projemiz TÜBİTAK 1001 kategorisinde bir projedir. En çok projeyi buradan aldığı için TÜBİTAK’ın amiral gemisi kategorisidir. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş depremleriyle ilgili de bir proje hazırlayıp TÜBİTAK’a sunduk. Sonuçlar açıklandı, projemiz destek alan projelerden biri.
“KRİZ YÖNETİCİSİ OLANLARIN BUNUNLA BAŞA ÇIKABİLECEĞİ SONUÇ ÜRETMEK İSTİYORUZ”
Çok kapsamlı bir proje olduğunu söyleyebiliriz çünkü Twitter’dan 200 binin üzerinde tweet topladık, 50 binin üzerinde görsel ve 30 bin civarında görsel elde ettik. Tüm bu bilgilerden yola çıkarak aslında dört amacı hedefliyoruz. Öncelikli amacımız şu: Kriz gibi büyük deprem süreçlerinde insanların gösterdiği ilgiyi ölçmeye çalışıyoruz. Peki ne kadar ilgi gösteriyoruz? Bu; Örneğin kriz döneminde yardım kampanyaları düzenliyorsunuz, bu yardım kampanyalarını insanların en çok ilgi gösterdiği dönemde yapmalısınız ki sonuca ulaşabilesiniz. Bu ilginin ne kadar sürdüğünü ortaya koyarak bu tür eylemlere katkı sağlamayı amaçlıyoruz. İkincisi: Kriz zamanlarında sosyal medya gibi platformlarda insanların davranışlarını ölçmeye çalışıyoruz çünkü böyle değerli olaylarda temasın kendisi çok değerli ve bu temasın doğasını anlamaya çalışıyoruz. Çünkü kriz dönemlerinde ve olağanda gösterdiğimiz veya yerine getirdiğimiz iletişim biçiminin farklı olduğunu biliyoruz ama bu fark nedir? Bu proje ile bunu göstermeye çalışıyoruz. Üçüncüsü: Bu görsellerin, görsellerin bize ne anlattığını anlamaya çalışıyoruz çünkü kriz görseldi, görselleştirilmişti ama içeriğine bakmak istiyoruz. Sonuncusu bizim için çok değerli: Bu süreçte ortaya çıkan saçma sapan haber olgusunu da anlamaya çalışıyoruz. Orada ulaşmaya çalıştığımız bir amaç var. Saçmalık gibi bir olgu, kriz sürecini ve kriz yönetimini çok olumsuz etkiler. Bu süreçte bu saçmalık haberlerinin hangi kaynaklardan çıktığını ve nasıl bir kalite gösterdiğini ortaya koymak ve özellikle kriz yönetimi statüsünde olan kişiler için bununla baş edebilecek bir sonuç üretmek istiyoruz. Projemizin böyle dört amacı var.
“PROJE İLE İLGİLİ HEDEFLEDİĞİMİZ SONUÇLARA DAHA ÇOK ÇALIŞARAK ULAŞMAYA ÇALIŞACAĞIZ”
‘Büyük Veri’ adını vereceğimiz büyük bir veri seti ile çalışıyoruz. Projemiz 32 ay sürecek. Bu seferlik yeter diye düşünüyoruz, bitirebileceğimizi düşünüyoruz çünkü 7 kişilik bir grubuz; Koordinatör olarak 2 araştırmacımız ve 4 bursiyerimiz var. Muhtemelen yarın tezi yok, aksama olmasın diye projeye başlayacağız. Projemizin bütçesi de oldukça yüksek, 800 bin lira civarında bir bütçeye ulaştık. İnşallah burada da bir kesinti yaşamayız çünkü mevcut şartlarda böyle bir bütçeyle proje yönetmemiz mantıklı ama kesinti olursa biraz zor olabilir. Şunu da belirtmeliyim ki tek başına proje oluşturulmaz, çok zor bir iştir. Ankara Üniversitesi mensubu olarak üniversitemizden ciddi destekler aldık. Fakültemiz İLEF’in bize büyük desteği oldu. Bu tür ortak çalışmalarla projemizi hazırladık ve TÜBİTAK’a sunduk. Başta da belirttiğim gibi projemiz pekiştirilmeyi hak etti, şimdi daha çok çalışarak, daha çok çalışarak projede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmaya çalışacağız.”
“KRİZ TEMASININ DOĞRU YÖNETİLMESİ GEREKİYOR”
Projenin bursiyerlerinden Ankara Üniversitesi doktora öğrencisi Alican Özer de TÜBİTAK desteği almaya hak kazanan proje hakkında şunları söyledi:
“Doktora öğrencisi olarak başta Doç. toplumsal olayların analizlerini üretmektedir.Yapmaya çalıştığımız Kahramanmaraş depremleri sonucunda bu tür kriz anlarında iletişim ile ilgili önemli sorunlar olduğu ve bu kriz bağlantısının doğru yönetilmesi gerektiği görülmüştür.Sosyal medyayı takip ediyorduk. kanallar ve özellikle bu süreçte bazı sorunların olduğunu gözlemledik.Zafer hocamızın liderliğinde böyle bir çalışma ekibi oluşturuldu ve bu çalışma grubu bu süreci özellikle iki haftalık süreci inceleyecek ve gelmeye çalışacağız. Buradan bazı sonuçlar çıkarabiliriz diye düşünüyoruz.Bu süreçte verdikleri destek için hem Ankara Üniversitesi’ne hem de TÜBİTAK’a teşekkür ediyorum.”