Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Müslüman ülkelere İsrail’e karşı birlikte hareket etme çağrısında bulundu
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Müslüman ülkelere İsrail’e karşı birlikte hareket etme çağrısında bulunarak, “Bu bağlamda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın daha güçlü girişimlerde bulunması gerekiyor. İşgalcilerin zulmünü önlemenin en önemli eylemi aslında diplomatik, ekonomik ve Müslüman ülke ve toplumların birlikte siyasi işbirliği yapması.” “Bu bölgelerdeki zalimleri ve onların destekçilerini durduracak bir yaptırımı gündeme getirmeleri lazım” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 54 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılımıyla ‘Filistin İstişare Toplantısı’ düzenlendi. Toplantıya; Ali Erbaş’ın yanı sıra Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez ve İlmi Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan da katıldı. Toplantıda konuşan Ali Erbaş, Gazze ve Kudüs’ün sadece Filistinlilerin olmadığını; Bütün inananların bir sorunu olduğunu, insanlığın bir ahlak ve vicdan sorunu olduğunu söyledi. Müslümanlar somut ve kararlı adımlar atıp ortak olmadıkça Filistin’in işgalden kurtarılamayacağını belirten Erbaş, “Bu noktada tek çözüm ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olmasıdır. İslam coğrafyası bu gücün farkına vardığımızda ve kendimize güvendiğimizde bunun üstesinden geliriz.” Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Bugün bazı insanlar mazlumları ve Müslüman coğrafyaları sömürdükleri için zengin oldular. Bu coğrafyaların insanları, nifak ve bölücülük tohumları ekerek, grup vekâlet savaşları yaratarak talihlerini güçlendiriyorlar. Dün olduğu gibi bugün de haklının, haklının, mazlumun yanında, zalimin karşısında durmaya devam ediyoruz. “Durmaya devam edeceğiz. Mazlumlara umut olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘İSLAMİ İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI SÜRECİ YÖNETMELİ’
Filistin’e barışın gelmesi için daha çok şey yapılması gerektiğini vurgulayan Erbaş, “Müslümanlar olarak eksiklerimizden ders alıp daha kararlı bir duruş sergilememiz gerekiyor. Müslümanların birliğinin her şeyin sonunu getireceği unutulmamalıdır. Gazze’deki vahşet başta olmak üzere her türlü baskı ve adaletsizlik, yaşananlar göstermiştir ki, bugün zalimlere ve işgalcilere karşı daha güçlü ve planlı bir şekilde mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın daha güçlü kullanılması gerekmektedir. İşgalcilerin zulmünü önlemenin en önemli eylemi, Müslüman ülke ve toplumların diplomatik, ekonomik ve siyasi alanda zalimlere karşı daima birlikte hareket etmesidir. “Destekçilerini durduracak bir yaptırımı gündeme getirmeliler. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bu süreci yönetmesi gerekiyor” dedi.
BİLAL ERDOĞAN: BOYKOTUN GÜÇLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Erbaş’ın ardından konuşan Bilal Erdoğan, İsrail’e boykot çağrısında bulunarak, “Kesinlikle boykotun güçlü olduğunu düşünüyorum. İsrail Başbakanlığı’ndan açıklama yapıldı ve şöyle dediler: ‘Biz, İsrail’e boykotu yasaklamak için Amerika’yla yakın çalıştık. birçok eyalet.’ Buradan boykot meselesinin onlar için ne kadar kritik olduğunu görebiliyoruz.Tabii ki bunun bilinçli yapılması gerekiyor.Boykot edilecek markaları belirlerken bunu iyi incelemek gerekiyor.Öncelik açıkça boykot yapan markalardan başlamak olmalı. İsrail’i destekleyin, sonra İsrail’i açıkça kınamayanlarla devam edin, sonra Filistin’e geçin. “İsrail’i desteklemeyenlere geçmemiz lazım. Bunu düzenli bir şekilde yapmak önemlidir. Türkiye 85 milyonu aşan nüfusuyla değerli bir pazar. Aynı zamanda yeterince yerel markanın da bulunduğu bir pazar. Türkiye’de İsrail’i destekleyen markalara ihtiyacımız yok” dedi.
